Osmanlı’da Kadın Şairler

Nazan Bekiroğlu

EdebiyatTurkiye Sitesi

Osmanlıda kadın şairler kadar, kadın şairler üzerine yapılmış araştırmaları da gözden geçirmek isteyen bir araştırmacı hayal kırıklığına uğramayı peşinen göze almak zorundadır. Sözünü ettiğim hayal kırıklığı kadın şair sayısının azlığı gibi bunlar üzerine yapılan araştırmaların sayısının da azlığından kaynaklanmaktadır.

Geleneksel dönemde edebiyat tarih ve tenkidinin yerini tutan tezkirelerle sınırlı kalan edebî araştırmalarda adı geçen kadın şair sayısı iki elin parmaklarından çok az fazladır. Tezkirelerin sınırlı ifade kalıplarına sıkışmış olarak birbirine benzer cümlelerle tanıtılan, bir çoğunun eserleri dahi elimize ulaşmış olmayan bu şairler hakkında doyurucu araştırmaların yapılmış olmasını zaten bekleyemeyiz.

Tanzimat sonrasında sayılarında artış görülen kadın şairler üzerinde ise münferit ve ciddi birkaç çalışmanın varlığına rağmen; kadın şairlerimizi başlangıçtan itibaren ele alarak ortaya gerçek bir panorama çıkaracak sistemli bir çalışmanın henüz yapılmadığı aşikârdır.

Zeynep Hatun
Mihrî Hatun
Ani Hatun
Fıtnat Hanım
Leylâ Hanım
Şeref Hanım
Âdile Sultan
Tevhîde Hanım
Feride Hanım
Hatice Nakiye Hanım
Sırrî Hanım
Münire Hanım
Fıtnat Hanım (Trabzonlu)
Habibe Hanım
Hasibe Maide Hanım
Hatice İffet Hanım
Leylâ Hanım (Saz)
Nigâr Hanım
Makbule Leman
İhsan Raif
Şükûfe Nihal
Halide Nusret Zorlutuna

ZEYNEP HATUN
Divan şiirinin bilinen ilk kadın şairi. 15. Yüzyılda yaşamış bir kadı kızı ve bir kadı eşi. Çağdaşı olan Mihri Hatun ile aralarında latifeler ve karşılıklı şiir söyleşmeleri var. Divanı, Sultan Mehmet adına düzenlendi. Zeynep Hatun, şiirlerinde, kadının isteklerini, açgözlülük olarak nitelendirir ve döneminin kadınının aşağılık konumundan sıyrılma isteğini anlatır. Zeynep Hatun, bir şair olarak kabul görebilmek için, arzularının “merdane” olmasını ister. Tıpkı alçakgönüllü bir erkek gibi, bilge olmak isteğini vurgular. Yumuşaklık, sevecenlik gibi kadına özgü bazı değerleri, zayıflık ve ruhsal eksiklik diye nitelendirir. Aşık Çelebi, “Mesairus Şuara” adlı kitapta, Zeynep Hatun’un yaşamının son döneminde şiiri bıraktığını, inzivaya çekildiğini anlatır.

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

GAZEL

Keşfet nikabını yeri göğü münevver et
Bu âlem anasırı firdevs-i enver et

Depret lebini cüşe getir hacz-i kevseri
Anber saçını çöz bu cinanı muattar et

Hattın berat verdi saba yeline dedi
Tez er Hatay’a Çin’i tamam et müseehhar et

Yâra yolunda âşk ile derdinden ölenin
Kim der sana ki hecr ile cânın mükedder et

Zeynep çü dost zülfü gibi tarümarsın
Divane olma şiirini divan ü defter et

Zeyneb ko meyli zinet-i dunyaya zen gibi
Merdane var Sade-dil ol terk-i ziver it

MİHRÎ HATUN

1460 ya da 1461′de Amasya’da doğdu ve 1506′da yine burada öldü. Asıl adı Mihrünnisa ya da Fahrünnisa. “Mihrî” mahlasını kendisi de bir şair olan babası Mehmet Çelebi bin Yahya’dan (Belâyî) aldı. Hiç evlenmedi. Sultan 2. Bayezid ve oğlu Şehzade Ahmed’in Amasya Valiliği sırasında kentte toplanan bilgin ve sanatkarların meclislerine katıldı. Mihrî Hatun, Zeynep Hatunla birlikte adı bilinen ilk Türk kadın şairlerinden. Güzelliğiyle bölgede ün salan Mihri Hatun, sade bir dille yazdığı kaside ve gazelleriyle tanınır. Diğer divan şairi kadınlardan aşkı çekinmeden kullanmasıyla ayrılır. Şairi Necati Bey’i kendisine örnek aldığı, şiirlerini Necati Bey’e gönderip fikrini öğrenmeye çalıştığı iddiaları da var. Söylentilere göre Necati Bey ile aralarında duygusal yakınlaşma vardı. Ayrıca şiirlerinde, Müyyedzâde Abdurrahman Çelebi ve Sinan Paşazâde İskender Çelebi’ye duyduğu aşka dair ipuçlarına da rastlanır. Mihri Hanım Divanı 1967′de Moskova’da basıldı.

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

GAZEL

Ben umardım ki seni yâr-ı vefâ-dâr olasın
Ne bileydim ki seni böyle cefâ-kâr olasın

Hele sen kaaide-î cevrde eksik komadın
Dostluk hakkı ise ancağ ola var olasın

Reh-i âşkında neler çektüğüm ey dost benim
Bilesin bir gün ola aşka giriftâr olasın

Sözüme uymadın ey asılası dil dilerim
Ser-i zülfüne anın âhiri ber-dâr olasın

Sen ki cân gül-şeninin bi gül-i nev-restesisin
Ne revâdır bu ki her hâr ü hasa yâr olasın

Beni âzâde iken aşka giriftâr itdin
Göreyim sen de benim gibi giriftâr olasın

Bed-duâ etmezem ammâ ki Huda’dan dilerim
Bir senin gibi cefâ-kâra hevâ-dâr olasın

Şimdi bir hâldeyüz kim ilenen düşmanına
Der ki Mihrî gibi sen dahi siyeh-kâr olasın

Yazinin tamamı icin tiklayiniz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.